Amman dikkat kırılabilir!
Bu söz ile başlamak amansız olabilir ama başlıyorum. Çünkü oldukça hassas bir konu ve dediğim gibi kırılabilir!
Bu makaleye girişimi böyle yapma sebebim tam olarak içeriğime bire bir uyması.”Başarı kimse için kolay elde edilen bir şey değil” derler genellikle. Aslına bakacak olursam tam da dedikleri gibi. Hayatta neyi kolay kolay elde edebiliyoruz ki, hiçbir şeyi değil mi 🙂
Birçoğumuz ise başarıya çok yakın olduğumuz halde bunun farkında olamıyoruz ve kendi ayaklarımızla başarıdan uzaklaşıyoruz. Hazır başarıya ulaşma yolunda yaptıklarımızdan ve yapacaklarımızdan bahsedecekken size birinden bahsetmek istiyorum. O da; Steven Allan Spielberg.
Enes bu da kim dediğinizi duydum hemen dostlarım. Spielberg, çok başarılı bir senarist ve yapımcı olarak biliniyor günümüzde. Araştırdığınızda ise geçmişten bu yana bu başarısını kazanırken hiç de kolay şeyler yaşamadığınızı okuyacaksınız. Örneğin geçmişinde 4 kez tiyatro yarışmalarına katıldığını ve her defasında reddedildiğini şuraya bir bırakayım.
İnsanı asıl başarıya götüren şeyin azim olduğu düşüncesindeyim. Tabii bunun yanında çalışma şekli ve umudunu kaybetmemesi de en önemli noktalar. Giriş yaparken söylediğim Amman dikkat kırılabilir! Uyarısını neden yaptığımı da açıklayayım; Başarıyı elde etme yolunda en ufak bir olumsuzluk ile karşı karşıya kaldığımızda hemen pes ediyoruz ne yazık ki. Oysa başarıya ulaşırken bunun gayet stabil bir durum olduğunu kendimize kabullendirmemiz gerekiyor.
Baktınız ki yönteminizle istediğiniz sonuca ulaşamıyor musunuz direkt olarak yönteminizi değiştirin. Benim ve arkadaşlarımın çok beğenerek kullandığı ve daha önce de sizler için ele aldığım bir konu olan Pomodoro Tekniği’ni denemenizi ısrar ile tavsiye ediyorum. Hatta mı hatta sizlere eşlik etmek için bir Youtube videom da var. Onu da buraya bırakıyorum sizler de bana eşlik etmek istersiniz belki.
İşte tüm mesele bence kişide bitiyor. Şahsen bir şey istediğimde sonuna kadar almak için savaşan bir yapım var. Dediğimiz gibi başarı kolay elde edilmiyor ve elde eden kişilerin de verdiği savaşları tüm zamanlar içerisinde rahatlıkla görebiliyoruz. Kazanmaya ramak kaldığını fark etmiyoruz.
Zekâya inan birisi değilim açık olmak gerekirse. Kesinlikle zekâ yok diye bir düşüncem yok. Ancak kullanıp geliştirmediğimiz sürece de bizlere bir faydası yok ne de olsa.
Velhasıl kelam dostlarım, başarı aslında bizlere çok da uzak değil yeter ki gerekli çabamız ve umudumuz olsun. Dilerim ki hayatınız boyunca hep hedefinize ne kadar yakın olduğunuzu fark edip onun için harekete geçersiniz.
Sağlıcakla kalın, hoşça kalın.
1 Comment
Başarı için gereken şartlar objektif ve hukuki düzlem üzerinde yer almalıdır. Objektif olarak değerlendirilen bir durum daha az hata sapmalarına karşılık doğru sonuca ulaştırır. Aksi takdir de durum subjektif değerler altında başarıya değil gördüğümüzün geçmişten bize yansıttığı yani tecrübe ettiğimiz gibi karşılığını gösterir. Eğer bu tecrübeler kötüyse karşıdaki başarılı bile olsa bir hiç olacaktır.